işim olmaz güzelim benim ufak tefekle, paradokstan beslenir metaforu severim. kulelerim sarsılmaz tankla topla tüfekle, rastgele mermi atan kör bir uçaksavarım. – güç öğrendim
Yazar: admin
Belki Zamanımı Yadsıyorum
Efkârım, ki zannederim bir kuğu rakkas ettiren şu boynumu kimi kimi hasreden geçen günlerimi… Dirimsiz, gri kentin boyunduruğu! Yinedir ufunetle ‘der terennüm bezginlerin
Yazarımız Dr.Mehmet Güneş’ten Merkez Yayın Grubuna ziyaret.
Yarpuz Edebiyat Dergisi ve Afşin Haber Merkezi Yazarlarımızdan Dr.Mehmet Güneş, dün Merkez Yayın Grubunu ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmeni Halil Demir,TRT Afşin Temsilcisi Muzaffer
GAZZELİ ÇOCUK
seni böyle yazmak istememiştim ben gazzeli çocuk seni tanımadan önce parkların ölüm şehri olduğunu akletmemiştim akletmemiştim henüz ölecek kadar büyük olduğunuzu yüzümdeki tebessüme anlam
MOR ŞEMSİYELİ ÇİÇEKLER
Kaçıyorum çocukluğumdan. Bilmem kaçıncı kaçışım bu. Evvela öldürmek gerek hevesimi. Yüzyıllarca bağladığım atlarım kayboldu. Yoksunuz. Mor şemsiyeli çiçekler ruhuma doluyor. Bense ruhumun kokusunu duyamıyorum.
YAŞASAK DA YAŞLANSAK
“Geldi geçti ömrüm benim Şol yel esip geçmiş gibi Hele bana şöyle gelir Şol göz yumup geçmiş gibi” Yunus Emre, hepimizin bildiği, bilmekten korktuğu,
Yazar Akif Dut,Elbistan’da Edebiyatseverlerle buluştu.
Yarpuz Edebiyat Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Eğitimci,Şair,Yazar Akif Dut Elbistan’da Edebiyatseverler ile bir araya geldi. Aslen Kahramanmaraş’ın Türkoğlu İlçesi Şekeroba mahallesinden olup Bursa’da ikamet
MAHALLE SUSUNCA ŞEHİR KONUŞMAZ YİTİP GİDEN BİR SESSİZLİĞİN ARDINDAN
Bir zamanlar şehirler konuşurdu. Ama bu konuşma, çığlık değildi. Gürültü hiç değildi. Bir mahallenin ortasındaki çay ocağından yükselen selamlaşma, bir sokak başında oynayan çocukların
SİYASİ KONUŞMA
Değerli hazirun ve kıymetli misafirler Burada önemli bir şey söyleyeceğimi sanıyorsunuz Yanılmıyorsunuz ama anlamayacağınızı biliyorum Ciddiye alınacak şeyler var alınmayacak şeyler Boşluğun doldurduğu kafalarınız
DOSTA DOĞRU
Aç gönlünü ey dost, aç gönlünün kapılarını, füsunkâr ömrüme cemreler düşürmeye geldim. Aç gönlünü ey dost, ben gönlümü muhabbetle pişirmeye geldim. Erdikçe sohbetine ve










