güç kalmadı ah kalbimi yordum seni andım vuslat diye çıktım yola hicrâna bulandım bir vakt-i seher handesi göz kırpsa da birden her gün başı
Yazar
Üşütme Albümü
oğul dedi: babacığım kalbine astığın bu karlı fotoğraf üşütmez mi iç evini. baba dedi: ey oğul yüreği çerağ dalı oğul kar
Yankılandı Suskunluğum
ucundan tutuşmaya hazır ömrüm baharı akıtan ırmakta çitileyerek yıkadım yalnızlığımı ılgın ılgın esen rüzgara serdim çıkmadı üstünden kalabalığın lekesi ben ki alfabemin
DAR ZAMANLAR
gitmelerden arta kalan yorgunluk soğuk ve metalik seslerle dokunuyor yaralarıma soluk soluğa peşine düştüğüm hayal gibi yerini unutuyor sayfalarca tutuşan bakışlarım sayfalar kapanıyor ben
İSTANBUL
gri betonlar üzerinde renkli ışıklarını izledim öylece geçer gibi geçtim içinden oysa sen benim içime yerleştin martı seslerinle ve yükselen minarelerinle yabancı kalabalıklarınla tanış
Ayakkabı Boyacısı
yüzünde bir dünya ayak izi sende mi gittin hacı abi. hangi renkti hayalinin tuvali biliyorum siyah değildi elinde ki fırça sesinle boyardın sevgiliyi işte
RİYASIZ
“ben sana mahcubum yalnız sen bilirsin” kömürsü yanlarımı yonttuğum günden beri kınına sığmıyor iyimserlik kılıcım keskin tarafından akıyor soylu insan
Şiir Rengi
Sen ki aşk fotosentezi a. Yağmurlar giyinmiş bir zamanla geldik buraya benim üzerimde A d e m gömleği senin üzerinde Havva titremeleri Sonra
BAĞBAN GAZELİ
-Mehmet Osmanoğlu * Bağban hâr-ı nâlânın feryadını duyarsa “hak mıdır ki bu gonca öz dalına ağyarsa” kimse bilmez ve görmez içindeki yarayı bağrında açan
İNSANLIĞIN GEREĞİ
Kasılman boşadır, varlığın boşa! Adamlık nefisten tavizle olur. Yaratan görmez mi sanırsın hâşâ! Giderken yanında yaptığın kalır. * Vurarak kırarak menzil alınmaz, Bir gönül