-Halil CİN[1]
*
Alim Atay üzerine yazılan yazılar ve değerlendirmelerin sayısı çok azdır.
Alim Atay, 17 Mayıs 1935 yılında Manisa Gördes’te dünyaya geldi. Babası ilkokul öğretmenidir. İlkokula Gördes’te başlar, ardından Manisa’da devam eder. Ortaokula Manisa’da başlar ve Buca Ortaokulu’nda tamamlar. İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirir. Ardından İstanbul Hukuk Fakültesi’ni kazanan Atay, burada 1 yıl okuduktan sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ne geçer. Okulu yarım bırakır ve Gördes’e döner. Askerliğin ardından 1960 yılında Günseli hanımla evlenir. Halı ticareti ile uğraştıktan sonra çok uzun yıllar devam edeceği öğretmenliğe başlar. Emekli olan Atay,İzmir’de yaşamaktadır.
Şiire ve sanata olan ilgisi çok erken bir dönemde ortaokul yıllarında başlar. “O yıllarda Aşık Veysel’e, halk şiirine tutkundur. Halkevi’nin düzenlediği şiir dinletilerini hiç kaçırmaz.Dergilerdeki şiirleri okur. Buca Ortaokulu yönetimi, öğrencileri arasında şiir yarışması açar. Alim Atay bu yarışmaya ‘Bu Yol Gördes’e Gider’ başlıklı şiir ile katılır. Şiiri dereceye girdiği için, ödül olarak dolmakalem kazanır. Okulun duvar gazetesinde yayımlanır bu şiir.”[2] Lise yıllarına geldiğinde şiire olan bu ilgi devam eder. İzmir Atatürk Lisesi Kültür Kolu’nun hazırladığı Şiirler adlı kitapta şiiri yayımlanır.[3]Burada Atay’ın 7 şiiri yer alır. İzmir’de sanat ve edebiyatla iç içe bir okul hayatı sürer. Atay’ın İstanbul yılları kendi edebiyat dünyası açısından önemlidir. Burada pek çok şair ile tanışma fırsatı bulur. “Atay, İstanbul’da bazı yazar ve şairlerle tanışır, onlarla şiirli günler yaşar ve dostluk kurar. Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ferit Edgü, Ülkü Tamer, Adnan Özyalçıner, Onat Kutlar, Kemal Özer’le tanışmıştır.”[4] Atay’ın İstanbul macerası kısa sürer ve 1 yıl sonra Ankara’ya geçer. Atay, burada da edebiyat çevrelerinden kopmaz. Erdal Öz, Ece Ayhan, Ergin Günçe ve Tevfik Akdağ gibi isimlerle arkadaşlık kurar.Atay’ın İkinci Yeni’ye katılması Muzaffer İlhan Erdost ile arkadaşlığı vesilesiyle olur. “Pazar Postası yönetmeni, ‘İkinci Yeni’ adının isim babası Muzaffer Erdost yakın arkadaşıdır. Pazar Postası’nın Sanat Edebiyat Eki’nde verimleri yayımlanan İkinci Yeni şairleri her fırsatta bir araya gelirler. Onların buluşma yeri olur Pazar Postası.”[5]Alim Atay’ın Kaynak, Hisar, İstanbul, Seçilmiş Hikâyeler, Pazar Postası, Papirüs gibi dergilerde şiirleri yayımlanır. Alim Atay’ın İkinci Yeni şiiri içinde değerlendirilen Şiirler adlı kitabı 1961 yılında basılır.[6]2011 yılında ise Önce Kardeşim Öpsün Beni adıyla şiirleri toplu olarak basılır.[7]Alim Atay ile yakın dostu Dinçer Günday’ın mektuplarını ihtiva eden bir kitap Hakkı Avan tarafından hazırlanır.[8] Ayrıca Alim Atay için Kasaba Sanat dergisi “MANİSA’LI BİR KARANFİL: ALİM ATAY” adıyla özel sayı hazırlar.[9] Bu sayıda Ahmet Büke, Esen Yel, Dinçer Günday, Abdurrahman Aksoy, Aydın Özakın, Hüseyin Yurtaş, Hakkı Avan, Muzaffer İlhan Erdost, Cenap Güven gibi isimlerin Atay hakkındaki yazıları yayınlanır. 2012 yılında Karşıyaka Belediyesi Homeros Edebiyat Ödülü’nde Şiir Onur Ödülü Alim Atay’a verilir.
İkinci Yeni şiiri üzerinden çok zaman geçti.1980 şiiri, 1990’lar şiiri, Milenyum Kuşağı ve günümüz şiiri… İkinci Yeni adı anıldığında aklımıza hemen İlhan Berk, Edip Cansever, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Ülkü Tamer gibi isimler gelir. Bu konuyu Asım Bezirci, İkinci Yeni Olayı kitabında değerlendirmiş ve İkinci Yeni denilince yalnızca 6 şairin akla gelmemesi gerektiğini savunmuştur.[10]Kimileri Alim Atay’ın İkinci Yeni’ye sonradan katıldığını öne sürer ve şiire devam etmediği gerekçesiyle bu grup içinde yer vermez.Oysa ki Alim Atay şiirlerini 1957 yılından itibaren Pazar Postası’nda yayımlar. Bu tarih İkinci Yeni şiirinin ilk dönemi içinde değerlendirilebilir dolayısıyla bu gruba ilk dahil olan şairler arasında Alim Atay kolaylıkla sayılabilir. İkinci olarak ise, Alim Atay şiiri bırakmamıştır.2012 yılında çıkan toplu şiir kitabındaki artan şiirlerinin sayısı Atay’ın şiiri bırakmadığının en büyük kanıtıdır.
Türk şiir tarihinde Alim Atay isminin arka planda kaldığını görürüz. Atay’ın ilk kitabını çıkarmasının ardından çok uzun yıllar yeni bir kitap çıkarmaması bunda en büyük etkendir. Atay’ın daha sonraki yıllarda Çağrı dergisi başta olmak üzere birkaç dergide şiirleri yayımlanır. Behçet Necatigil, Hakkı Avan ve Murat Belge gibi isimler onun şiiriyle alakalı değerlendirmelerde bulunsalar da Alim Atay ismi artık edebiyatımızda geri planda kalmış bir şair olarak durmaktadır.
***
[1]Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı. hlilcin@hotmail.com
[2]Kar Üstünde Serçe İzi Alim Atay’dan Dinçer Günday’a Mektuplar (haz. Hakkı Avan), Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2015, s.8.
[3]Şiirler, Cemal Gümüşayak Matbaası, İzmir, 1953. 81 s.
[4]Kar Üstünde Serçe İzi Alim Atay’dan Dinçer Günday’a Mektuplar (haz. Hakkı Avan), Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2015, s.12.
[5]A.g.e. s.12.
[6]Şiirler, Gutenberg Matbaası, İzmir, 1961, 30 s.
[7]Alim Atay, Önce Kardeşim Öpsün Beni, Bassaray Matbaası, İzmir, 2011, 150 s.
[8]Kar Üstünde Serçe İzi Alim Atay’dan Dinçer Günday’a Mektuplar (haz. Hakkı Avan), Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 2015, 88s.
[9]Kasaba Sanat, 19. Sayı, Bahar 2015.
[10] Asım Bezirci, İkinci Yeni Olayı Eleştirme-Örnekleme-Gözlem, Gözlem Yayıncılık, İstanbul,1987, s.118.