– FİLİZ KALKIŞIM ÇOLAK
*
gönlümün düşler ormanında sürüklenen ırmaklardan ak bana
ey çocukluğum
ıslansın efkarında kor ateşler
savrulsun
gün ağızlarının titreyen yaprağından diyarlarıma kelebekler
bir gülücük çiz
sinemi parçalayıp sığlarıma doğarken güneş
haykır rüzgara
açıl yelpazesinden gece mavisi düetlerin
yıkansınömründen gelinciğin hüzün
boşansın nikâhından
hücrelerime kök salan isi bulutların
dinsin hıçkırıklar
kıkırdatırken sunağında çillerini dağçileklerinin
giyinsin şapkasını mantar hanımlar
puantiyeler serpilsin
gece görücüye çıkmadan
ekru entarisinin çimlere dökülen eteklerine
kapayıp ağzını izlesin gizlerini şakayıklar
sen böğürtlen lekesi ellerinle maviye yaz beni
papatya saplarından iki yüzük yap
gurup diz çöküp denizlerin önünde
nişanını takmadan parmağına nazlı kızının
öpmeden alnından ak gelinini
göğün kuşağından çöz
mercan saçlı hayallerin zarından süz
iki yalıçapkınıçığırt kucağımda yanarken çellolar
köyümün mısır püskülleri salınan kırlarına düşür
bir tutam kopart zülfünden
tan yelinin kuyruğuna değin tenhalarımıza sızan duvağımdan
cıvıltılı sabahların göğsüne iliştir
bir gece çal düşüme
çırpınırken menevişlerinde yarin öylece uykuya daldığım
o vakit sen de gitme
kirlenmesin ne olur sevdalar