– İLKER GÜLBAHAR
*
seslenir birbirine geçmeli parke taşlar
arasına sıkışmış çelimsiz imgeler
ve ince işçilikli kuş havuzundan
yabanıl gözlerin sarkması olasıdır
ya da sıcak pidenin ucundan
bölmeye hasret kalmış bir ihtiyar tebessümü
yağmur hışırtısından arındırır geceyi
begonvillerin sırdaşı akasyalar
mor salkımlıdır üzerine gazete kâğıdı örtülmüş
meczubun göz torbaları
soğuk halkalar büyür gökçadırında
gün ışır perde duvarlar üstünden
köşe başlarında kuyular
yusuf’unu bekler uzayan perspektifte
yolunu kaybetmiş yorgunluklar
terlice soluklanır esmer gölgelerde
kalpleri de tutuşmuştur elleri de
iki utangaç aşığın
ahşap banklar üzerine kazınmış
ıssızlığın baş harflerini
üşenmesek ve tartsak
yalnızlık ödülü
en çok da şehrin parklarına yakışır