TURNALAR GELSİN

haydi yine ‘gülizar’ edelim

o haber gelmesin

turnalar gelsin maraş’tan

yüreğimizi örtelim üstüne

“kanadı ıslanmasın yağmurdan yaştan”

asi’ye gül damıtalım

döndürsün kırlangıçları hatay’a

yayılsın ezan sesi, çan sesi

onarsın kırılan sesimizi

güneşe serelim yaramızı

nemrut’ta kurutsun

antep’in hamamlarında yıkayalım

kirli zihinleri

barak havasıyla silelim

yüreğimizin dinmeyen yaşını

acı yalnız adana’nın biberinde olsun

malatya, sivas konuk

urfa, sırayla ağırlasın

diyarbakır, kilis uğurlasın

gül yüzlü bebelerin,  gülüşüne saralım umudu

ışısın elbistan

ceyhan’dan su serpelim içimizin yangınına

hurman çayı bulanmasın

zehirlenen yeşil afşin’i dolansın

kucaklayıp yaramızı, eshab-ı kehf’de uyutalım

kara bulutlar gidene kadar

belki mimar sinan, hammurabi,

girer düşümüze…

bir ibni sina, dokunur

inleyen şehirlerin acısına,

 ruhumuzun sancısına

ömrün yağmalanmadığı

umudun satılmadığı

bir mernuş, uykusundan uyanırcasına

mavi bir dünya ya uyanıp

derdimize yanalım

yoksa nasıl eskir bunca acı…

*

FATMA NİŞANCI

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook
Twitter
YouTube
Instagram