– MEHMET MORTAŞ
*
önünde hayata sığmayan sarp yokuşlardan
zihninde büyüttüğün anne yüreğidir masal
her kelimen ruhumuzda aşiyan yuvası
kapımızın önü boşluğun habercisi
sonsuzluk yakar topu gibi oynar dilsiz saflığında
hayata zar atan kırgınlıklar sokak başında
tahterevalli gibi gider gelirsin gayb âlemine
bir cebinde yamalı umutlar bir elinde dondurma
hangi mevsimin içinden gülersin
duyguların ikindi renginde geceye yuva kuran çocuk
gök gözlerine inince bulutlar bahara durur
anka kuşunun dahi gözleri çeperlidir
fakat umutlar pahalı mülktür sözün kıyılarında
cümleler asitle yıkanmış yakar yürekleri
oyun parklarında çocukluğu alınmış palyaçolar
oyun oynarsın şehri büyütürsün ölüme
büyüklerin kırık zamanları kan ve ölüm
aşk ve ışık kırgın renk cümbüşüdür şehirde
ufacık ellerine sızlayan hayat gelip konacak çocuk
arka mahallenin yağmur vakitleri
anne sesiyle yıkanmış yemek kokuları
yaşamın garipliğine karışmış oyunlar topaç sesleri
bilyelerin ışıltılı masallar yüzen söz dağarcıkları
kelimelerin çoğalınca kuşlarını gökyüzünden kovacaklar
ve düşeceksin eleğimsağma üzerinden yeryüzüne
avuçlarında hayallerinde birikmiş küs saatleri
büyüyünce yaşamın gözlerinde
çocukça kalacak dev yalnızlığın çocuk