Asrın felaketi tarih yazacak. Şehir Şehir kaçtık sonuç nolacak. Ölümden öteye yol yok kaçacak. Yerinden oynatan Zalim utansın * Birkaç oy uğruna dediniz kuşat
Deprem-Şiirleri
ELBİSTAN
Yuvası dağılan kuşlar misali Enkazın üstünde döner Elbistan Pınarbaşı yaslı kullar tasalı Ecel şerbetini banar Elbistan * Anneleri kuzuların arıyor Kimi oğlun kimi kızın
YIKTI MARAŞI
Şubatın altısı dört on yedide Fay hattı kırıldı yıktı MARAŞI Yıkılmış bir şehir kaldı geride Koca dağ yarıldı yıktı MARAŞI. * Bağırdım sesimi duyan
MARAŞIM
Evleri yıkılmış harabe olmuş Yolu viran olmuş yitmiş MARAŞIM Binalar altında insanlar kalmış Derdine dertleri katmış MARAŞIM * Feryad figan her yer seslerle dolu
DEPREM VURDU
Altı şubat karanlığın karası Koca dünya başımıza dar oldu Tufan koptu can kurtarma sırası Hava buz kesildi boran kar oldu * Her yer feryat
YEŞİL AFŞİN KÜLE DÖNMÜŞ
Atlas dağı Binboğalar Yeşil Afşin küle dönmüş Selam olsun kalan sağlar Virane bir hale dönmüş * Ana ağlar baba ağlar Ağlarda yüreğin dağlar Size
AFŞİNİM
Mecbur kaldık senden zorla ayrıldık Bizi geri çağır gelek AFŞİNİM Kısa günde hasretinden kavrulduk Senin değerini bilek AFŞİNİM * Ellerin vatanı bize yurt olmaz
ASRIN FELAKETİ
Saat dört on yedi sabaha karşı Sandık ki gök kubbe yere düşüyor Arzın kükremesi ağlattı arş-ı Gözler uyku dolu akıl şaşıyor * Hak mı
AFŞİN’İM.
Bir fırtına gibi esti aniden Sahra çöllerine döndü afşinim Binlerce insanı aldı faniden Yürek değil ciğer yandı afşinim. * Öğle ezanında namaz kılındı Her
PERİŞAN 11 İL
* Düşmanlara gülzar olmayan ilim Çaresiz edeler haller perişan Bebekler kucakta bu nasıl ölüm Feryatlar yükselir diller perişan. * Altı şubat yeşil Afşin üşüyor