– FAİK KUMRU
*
Bin yıllık maziden yükselen çığlık,
İçimi yakıyor köz bırakmıyor.
Şimdiyse etrafı sarmış karanlık,
Nehirler kirlendi berrak akmıyor.
*
Eller kollar bağlı, kulaklar sağır
Hakikat komada, adalet mevta.
İmbik süzemiyor sözler çok ağır
Ağızlar har gibi vuruyor yafta.
*
Hıyanet revaçta, ellerde hançer.
Hain sevinirken yiğit telaşta.
Vatanı dâr’ül-harp insanı naçar,
Millet nan’a muhtaç hırsız beleşte.
*
Miras haramiye düştü emanet,
Masumlar inliyor eller habersiz.
El açmış semaya bekler sıyanet,
Alın terlemiyor yollar rehbersiz.
*
Haneyi gasp etmiş mütrefin güruh,
Takatim yetmiyor, gözlerim yaşlı.
Çirkine mübah der, güzele mekruh,
Hem çalar hem oynar cebi maaşlı
*
Emaneti taşırım dağları aşıp
Yüreğim çatlasa düşürmem asla.
Kendime acımam doğruya şaşıp
Niyetim halistir gönlü kıyasla.
*
Sözün sözüm olsun bir yemin gibi,
Hedefe yürürken tek nefes kalsın.
Doğruya kılavuz her emin gibi,
Çözüver düğümü âlem ders alsın.
*
Derdine düşmüşüm, gamlı ömrümün
Ağızlar mühürlü hiç ses vermiyor.
İsmini haykırdım kutlu devrimin,
Yürekler mecalsiz sırra ermiyor.
*
Ne varsa mazide birikmiş meğer
Her yanlış kendini aşikâr eyler.
Son nefesin vakti gizliyse eğer,
Dilim lâl olsa da ahvalim söyler.
*
Mukadderse ölüm bu taşlı yolda,
Gözümdeki perde iner yavaşça.
Can kuşum tünerken bir kırık dalda
Bir veda mektubu bıraksam hoşça.