bir anne gördüm filistin sokaklarında,
yüreğinde yavrusunun mezarı, avuçlarında bir tutam saç.
bir anne geçti gazze caddelerinden,
düşlerinde cennet, yüzünde katliam izleri.
bir anne düştü ortadoğu’nun orta yerinde,
kalbinden vurulmuş, hisleri paramparça.
acılarını sırtlayıp ölüme giden anneler gördüm,
bakışlarında sessiz çığlıkların öfkesi,
duruşlarında hüzne karışan asalet öyküleri.
ve kimsesiz mezarlarda bekleşen anneler,
simsiyah dumanların altında ağıt yakan,
masmavi göğe bakarlar insanlık düşerken dünya ekseninden.
inançlı duruşlarında sarsılmaz özgürlük iradesi,
onurlu bakışlarında şehadet umudu,
kutlanırken yeryüzünde anneler günü,
ölüm pususuna yatar filistin anneleri.
bir çocuk gördüm refahiye kapısında
hayalleri gece vakti çalınmış, enkaz altında
gözlerinde korku, bakışlarında ümitsizlik,
omuzlarında kurşun yarasından ağır annesizlik.
sessiz duruşunda bir isyan yükselir,
seher vakti dualar susmuş, ninniler göçmüş uzaklara
kırılmış kolu kanadı, kendine yabancı, bir başına,
dünya tılsımını yitirmiş gözlerinde,
hüzün toplanmış ruhunun deltasında…
duygularından vurulmuş harabe kentler gördüm,
insanlık vicdanında inleyen öksüz bebekler misali.
meydanlarında yükselen mabetlerde,
soğuk tenlerinde toprağı örten özgürlük anneleri…
acı mı düştü payına filistin annelerinin?
isimleri avuçlarına yazılmış melekler,
şüheda şerbetiyle koşarlar ölüme.
dipsiz kuyularda yapayalnız bırakılmaktır filistin’de anne olmak,
ölüme sıra sıra yürümek mevsimsiz zamanlarda …
anne karnında infaz edilmiş günahsızların,
oyuncakları başında paramparça sebilerin,
hastane koridorlarında yaralarından vurulmuş,
umutları bombalanmış çocukların annesi onlar…
canlarıyla mescid-i aksa’yı savunmaktır filistin’de anne olmak…
tebessümle şehadete koşmaktır filistin’de anne olmak…
*
KUTBEDDİN KAYA