güç kalmadı ah kalbimi yordum seni andım vuslat diye çıktım yola hicrâna bulandım bir vakt-i seher handesi göz kırpsa da birden her gün başı
Yazar: MEHMET OSMANOĞLU
BAĞBAN GAZELİ
-Mehmet Osmanoğlu * Bağban hâr-ı nâlânın feryadını duyarsa “hak mıdır ki bu gonca öz dalına ağyarsa” kimse bilmez ve görmez içindeki yarayı bağrında açan
ATLAS AĞIDI
bilinmez nice vakit gözlemekte şehrini sislenmiş gözleriyle dalmış atlas tepesi mazisini arayan içli yakarışıyla dualarını arşa salmış atlas tepesi – el etmekte yıllardır gelip
ÇAĞ SIZISI
nedir bu sözlerimde kanayan ızdırap harflerin suretine bürünmüş ince sızı çıkmalıyım gün doğmadan bu puslu şehirden çağ yangını yürek evimi sarmadan şimşek hızıyla birden
TOPRAK
İnsan ki yaratıcı tarafından yeryüzüne halife olarak gönderilmiş ve geriye kalan tüm mahlukat onun hizmetineelverişli kılınmış, bizzat vahyin ifadesiyle “Biz insanları yarattığımız varlıkların birçoğundan
KAYNARCA/ SIZI
Sana şiir yazmıştım o gün güleçti yüzün Saçların dalgalıydı, tavrında binbir eda Şimdi nedir göğsüne sarmalanan bu hüzün Şu boğulmuş sesinde titreyen aksiseda *
KIYAMET
MEHMET OSMANOĞLU
ATLAS AĞIDI
Atlas tepesi de şiirsiz kalmasın… ATLAS AĞIDI – Bilinmez nice vakit gözlemekte şehrini Sislenmiş gözleriyle dalmış atlas tepesi Mazisini arayan içli yakarışıyla Dualarını arşa
KIŞ KERVANI
” bir kış kervanı geçer ömrümüzün üstünden ağlamayı unutmuş gökleri uyandırır yılların yüzümüzde kıvrılan yorgunluğu sus pus olmuş ölümün kokusunu andırır * eşyadan çekilir
GÜNEŞLİ GÖLGE
– MEHMET OSMANOĞLU -teyzem ayşe doğanay’a- * süzgündü bakışları, doğuştandı bildiğim gözlerinin içinde engin merhamet vardı etrafında bir huzur, nefesinde sükûnet umut bulmak