geceyi bekle kalbini kur sesini sabırla içinde büyüt gökyüzüne dön aydınlansın dilin uyansın diz/e/lerinde yaşama türküsü bir pınarın yalnızlığına dokun susuzluğunla düşlerini sar simsiyah
ŞİİR
SESSİZLİĞE İZ BIRAKAN SÜVARİ
Çöteli Ali’ye sözün bir hayat anahtarıydı ali şiirle açardın âmâlı kalpleri kaç yorgun atın tökezledi dağlarda yüzünde bir yağmur izi kaldı ali
KIRGIN BAHAR
– Bu bahar kırgın açtı bütün çiçekleriyle rengi kan, kokusu kan tadı usul özgürlük kopan tufan içinden belli güneş doğacak Gazze’nin toprağını merhametle okşayıp
NEHİR VE ZAMAN
saklı bir bahçeydim güneşin değmediği gölgelerim vardı akıp gidince sen ve zaman bekliyordum inleyen anılarımın başında çok isterdim silinsinler sana çarpa çarpa
KARIŞIK
gece yarısı şaşırmış gözlerini arıyorum sar beni beni kucağının ipeğine sar belki de bütün karanlıklardan ve yalanlardan arınıp temizlenirim binlerce kuşun sesidir kucaklayışın senin
GÜNEŞİN ÇOCUKLARI
fırtınalar kopuyor demir karanlıklarda cehennem çığlıkları sarkıyor şahdamarımdan suslarım çarpıyor aynalara kusuyorum yutulduğum kuyularda iliklerim ırgalanıyor dirençlerim dikleniyor intihar isyanlardayım düşlerim tuzaklanıyor yüreğimin mülteci
ADIN
ağladığım yerde yazılı adın ağlamaksa yürekten gelir o yüreğe kazınan adın sevmemek acıdır da sevmek daha çok acıtır adıma değdiğinde adın adına
HATIRLA
Hüseyin Akın’a, şehre besmeleyle girdi şair, çünkü şehir yeniden başlayanların mekanı oluyor farlar altında, ne lala gerekli bize ne bimbilto sürüsü olmayan bir
SAHTE HAYAT
– her gönül kaba, her yürek sahte. bunca divane gezer elbette. yemin tutulmaz, kıymet yok ahde; kendi sinene yaslan da ah de! – insan
UTTAR PRADESH
Mujhe roshanee mahasoos hotee hai(1) Bakınca bir elma iki ayva beni alma Galiba düşüyorum bu yolun sonunda Bir ağaç düşlerken yalnızlığını adada Giyerken hasret










