– Mehmet Osmanoğlu * serpil ki burçlarından bulutlarla teninde hırçın okyanusların bağrında patla birden bu sahipsiz ağıdın eskiyen mateminde bir zırh devşir kendine gök
Yazar: MEHMET OSMANOĞLU
HÜZÜN ŞAFAĞI
– MEHMET OSMANOĞLU * iç ısıtan bakışla yüzünde soluklanan bir huzur esintisi gezdirirdi yanında çehresinde el emin sıfatından çizgiler kara bulutlara yer yoktu asumanında
KUDÜS’ÜN GÖZLERİ
– MEHMET OSMANOĞLU * kor gibiydi gözleri kalbimle dokunduğum hangi sokağa girsem peşimdeydi karası tutunduğum bir aşktı sahrada sürgün veren ziyası karanlığı sıvazlayan güneşti
KALB-İ MEKSUR
MEHMET OSMANOĞLU * sabır isminden mülhem içlenmiş duaları yazgılanmış alnına tecellisi kaderin mim gibi kıvrılsa da sol yanına elemi mıhlanmış bakışları gökyüzünü süzmede –
BİR HİCRAN SERGÜZEŞTİ
MEHMET OSMANOĞLU * son nevbahar da geçti yine hüsrana düştüm dinmek nedir bilmedi içimdeki fırtına derdimi yine içli gecelerle bölüştüm yükledim efkârımı karanlığın sırtına
KIYAM DESTANI
– MEHMET OSMANOĞLU Çanakkale şehitleri nezdinde tüm şehitlerimizin ve ecdadımızın aziz hatırasına * Nasıl bir imandır ki, ne ölçer kuvvetini Bir avuç kahramana destanlar
VUSLAT EŞİĞİ
-MEHMET OSMANOĞLU * yine bir şafak söktü, gün yük/seldi üstüme geceleri sağaltan gamzenle uyanmadım bir inkisarla daha boyun büktü düşlerim visâlinin rengine bugün de
SEN GİTTİN
– MEHMET OSMANOĞLU * sen gittin hüzünler beri geldi yıldızlar çekildi göğümden mehtabı hiç görmedim senden sonra bana mı öyle geliyor dedim evet dedi
GÜN BATIMI BİNEĞİ
– MEHMET OSMANOĞLU * soğuk t/enli tahtalar birbirine çatılmış ürperip gölgesinden gölgem bile kaçıyor kanı çekilen bir ten içine kapatılmış gizemli bir el sanki
ASIM GÜLTEKİN’İN ARDINDAN
– MEHMET OSMANOĞLU * Henüz kırk beşinde idi, “rahmetli” sıfatı üzerine bir şal gibi örtüldüğünde Asım Gültekin’in. Tıpkı çok sevdiği üstad Cahit Zarifoğlu gibi,